Özerk Yönetim'den Kurd: İsveç ile iyi ilişkilerimizi devam ettirmek istiyoruz

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Eş Başkan Yardımcısı Bedran Çiya Kurd, bölgedeki gelişmeler ve Özerk Yönetim’in diğer ülkelerle ilişkilerine dair Gazete İsveç’in sorularını yanıtladı.

Vedat Yeler | Söyleşi

(Kürtçe olarak gerçekleştirilen söyleşiyi buradan okuyabilirsiniz.)

Gazete İsveç - Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Eş Başkan Yardımcısı Bedran Çiya Kurd, bölgedeki gelişmeler ve Özerk Yönetim’in diğer ülkelerle ilişkilerine dair Gazete İsveç’in sorularını yanıtladı.

 “BÜYÜK ENGELLERLE KARŞI KARŞIYAYIZ”

Özerk Yönetim projesinin farklılıklarını ve yaşadığı engelleri değerlendiren Çiya Kurd şunları ifade ediyor:

“Büyük engellerle karşı karşıyayız. Çünkü çevremizdeki herkes bizimle savaşıyor. Biz bu projenin temsilciliğini yaptığımız için tüm iktidar ve merkezi güçler ileri ve demokratik çözümleri yasaklamak istiyor. Pratik olarak Avrupa, bazı Arap ülkeleri ve İskandinav devletleri ile ilişkilerimiz var. Ayrıca Uluslararası Koalisyon ile de. Suriye ve bölgede demokratik bir çözüm geliştirmek istediğimizi herkesin anlamasını istiyoruz.  Dayanışmayı, kardeşliği ve bir arada yaşamayı teşvik eden bir proje öneriyoruz. Aynı zamanda bu, istikrarı sağlamanın ve özellikle bölgemizde ulusal çıkarları beslemenin önemli bir parçasıdır. Orta Doğu bölgesi şu anda birçok olay ve gelişmenin yanı sıra zengin bir kültür, tarih ve bileşen çeşitliliğine ev sahipliği yapıyor.  Ve dünyanın gözlerini bu bölge üzerine açmak önemlidir, çünkü dünyanın her yerinden bir barış cephesini temsil etmektedir. Ortadoğu sakinleşirse, dünya sakinleşecektir.”

ÖZERK YÖNETİM İLE İSVEÇ ARASINDAKİ İLİŞKİLER

IŞİD’in 2019’da yenilmesinin ardından resmi bir heyetle Kuzey ve Doğu Suriye’yi ziyaret eden ilk ülkenin İsveç olduğunu belirten Berdan Çiya Kurd, konuşmasına şöyle devam ediyor:

“İsveç ile iyi olan ilişkilerimizi geliştirerek devam ettirmek istiyoruz. Böylelikle sürekli olarak görüşlerimizi dile getiriyoruz. İsveç ve çeşitli devletlerle ilişkilere dair yönelimimiz bu ilişkileri Suriye’nin hizmeti ve menfaati altına almak. Ayrıca teröre karşı savaşı da. Herkesin Suriye’nin sakinleşmesinde rol almasını istiyoruz ve tüm Suriye halkı temsilcilerinin de eşitlik, demokrasi ve adalet için bu rolü üstlenmesini istiyoruz.”

Kurd ile gerçekleştirdiğimiz söyleşinin devamı şöyle:

İsveç Savunma Bakanı Peter Holtqvist ile 19 Nisan’da video konferans aracılığıyla çevrimiçi bir toplantı yapıldı. Basında çıkan haberlere göre, her iki taraf da IŞİD’e yönelik operasyonları, kamplar sorununu ve Hol ilçesinin kalkınmasının yanı sıra Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve Özerk Yönetim’e verilen desteği tartıştı…

Evet, doğrudur. Bahsettiğiniz konular konuşuldu. Sorun ve dengeleri çözmek için bölgemizdeki gözlem noktalarına geçmek istiyoruz. Bu noktada uluslararası toplumun yardımı ve gözetimi çok önemlidir. Bu konu bir taraftan özellikle mülteci kamplarındaki çocukların, kadınların ve IŞİD mensuplarının (tutuklu olan ve kamplarda bulunan yabancı devlet vatandaşı IŞİD üyeleri) durumunu netleştirecek; diğer yandan da bölgede güvenlik, istikrar ve sakinlik yaratacak, Türkiye’nin siyaseti ve yarattığı tehlikeler üzerinden bize yardımcı olacak biçimde ilerletilmelidir.

Hol kampında SGD’nin yükününün hafifletilmesi de toplantıda konuşuldu. Bu toplantı vesilesiyle yabancı ülkelere, IŞİD’e katılan ve şimdi ya tutuklu ya da SGD’nin kamplarında bulunan vatandaşlarını kabul etme çağrısı da yapıldı. Bu görüşmeden sonra uluslararası alanda bir gelişme oldu mu?

Pratik olarak, hala bazı uluslararası devletler açısından dile getirdiğim sorunlarda ve tartışmalarda belirli zayıflıklar var. IŞİD’in, kampın, savaşçıların, çocukların ve kadınların sorunu sadece bizim sorunumuz değil. Bunun tüm dünyanın sorunu olduğunu herkesin anlamasını istiyoruz ve biz de buna göre hareket etmek istiyoruz.

İsveç Savunma Bakanı Peter Holtqvist, Uluslararası Koalisyon’un çalışmalarına devam edeceğini belirtti. Peki, bu görüşmeden sonra İsveç devletinin tavrı nasıl gelişti?

Bu soruyu İsveç’e yöneltebilirsiniz. Çünkü şu ana kadar kabul ettikleri şeylere dair görüşlerini daha almadık. Ancak açık ve net çizgilerle İsveç’in olumlu bir rol oynamak istediği belirtebiliriz ve biz de Özerk Yönetim olarak yaklaşımlarını destekliyoruz.

Türkiye, Özerk Yönetim’in İsveç Savunma Bakanı Peter Holtqvist ile görüşmesine sert tepki gösterdi ve İsveç devletini kınadı...

Türkiye’nin Suriye’de bir işgal ve bölme projesi var. Efrîn, Serê Kaniyê ve Girê Spî’de halkımıza en korkunç zulmü yapıyor. Ayrıca Suriye’de terörün kalmasını istiyor ve demokratik projemizi boşa çıkartarak bölgesel yapı içinde uyumsuzluk yaratmak istiyor. Bu nedenle Türkiye’nin bu pozisyonuna şaşırılmamalı. Çünkü çetelere yardım eden Türkiye; halkımıza ve bölgemize cinayet, yıkım, göç ile demografik değişim dayatmaktadır.

Uluslararası devletler ve halklar için bir çağrınız var mı?

Daha önce de belirttiğim gibi, bölgenin güvenliğinin ve istikrarının/sakinliğinin sağlanmasında herkesin rol oynamasını, ulusal ve uluslararası kuruluşların da özellikle Türkiye ve Türkiye’nin desteklediği çetelerin Suriye’de meydana getirdiği ihlallerden haberdar olmasını istiyoruz. IŞİD ile Türkiye’nin varlığının ve teröre olan yardımının güncel bir problem olduğunu tüm dünyanın göreceğini ve bu konuda herkesin sorumlu davranması gerektiğini umuyoruz. Ek olarak, Suriye’nin ve halkının acısını sona erdirmek ve demokratik bir çözüm bulmak amacıyla bir anlaşmaya varmak için dünyanın, 2254 sayılı Karar uyarınca siyasi bir çözüm bulmaya yardımcı olacağını umuyoruz.